Yazılı Yargılama Usulü Hangi Mahkemelerde Uygulanır?

54
Yazılı Yargılama Usulü Hangi Mahkemelerde Uygulanır
Yazılı Yargılama Usulü Hangi Mahkemelerde Uygulanır

Yazılı Yargılama Usulü Hangi Mahkemelerde Uygulanır?

Basit yargılama usulüne girmeyen tüm davalarda ve mahkemelerde yazılı yargılama usulü uygulanmaktadır.

Yazılı yargılama usulünün hangi mahkemelerde uygulandığına dair belirli bir sınırlama bulunmamaktadır.

Bununla birlikte asliye hukuk mahkemelerinde görülen tüm davaların yazılı yargılama usulüne tabi olduğunu söyleyebiliriz.

Yazılı Yargılama Usulünde Tanık Bildirme Süresi Kaç Gündür?

Bilindiği üzere tanık, yapılan yargılamada delil niteliğindedir.

Yazılı yargılama usulünde tanık yani delil bildirim süresi en geç ön inceleme duruşmasında dava ve cevap dilekçesinde belirtilen ancak henüz sunulmayan delil olarak kabul edilebilecektir.

Dolayısıyla tanık bildirimi ön inceleme duruşmasından itibaren en geç iki hafta içerisinde yapılmalıdır.

Yazılı Yargılama Usulü Hangi Davalarda Uygulanır?

Basit yargılama usulü uygulanmayan davalar yazılı yargılama usulüne tabidir.

Dolayısıyla burada hangi davaların basit yargılama davası olarak görüldüğünün bilinmesi önem kazanmaktadır. Buna göre;

  • Nafaka, velayet ve vesayet davaları,
  • İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz delil tespiti gibi geçici hukuki koruma gerektiren davalar,
  • İİK uyarınca tasarrufun iptali davası,
  • İİK uyarınca istihkak davaları,
  • İtirazın iptali davası,
  • Tüketici uyuşmazlıklarından doğan davalar,
  • TTK m.1521/1 uyarınca ticaret ortaklıklarında, ortakların veya pay sahiplerinin ortalıkla veya birbirleriyle ortaklıktan veya pay sahipliğinden kaynaklanan davalarda veya ortaklığın yönetim kurulu üyeleri, yöneticileri, müdürleri, tasfiye memurları ya da denetçilerine karşı açılacak davalar,
  • Konkordato ve sermaye şirketleri veya kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin davalar,
  • İş/hizmet ilişkisinden doğan davalar,
  • Dernekler Kanunu’na göre uygulanacak davalar,

Basit yargılamaya tabi olup, bunlar haricinde kalan, basit yargılama usulüne tabi olduğu belirtilmeyen davaların yazılı yargılamaya tabi olduğu söylenebilecektir.

Boşanma Davalarında Yazılı Yargılama Usulü

Boşanma davasının anlaşmalı boşanma ya da çekişmeli boşanma davası olup olmadığına göre yargılama usulü değişiklik gösterecektir.

Çekişmeli boşanma davası yazılı yargılama usulüne tabidir.

Yukarıda da anlattığımız üzere boşanma davalarında iki aşamalı dilekçe süreci olur, delil bildirimi ön inceleme aşamasında dava ve cevap dilekçelerinde belirtilen ancak sunulmayan deliller için ek iki hafta kesin süre verilir.

Yazılı yargılama usulünde deliller ne zaman sunulur?

Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 139/1-ç hükmüne göre, yazılı yargılama usulünde, tarafların, ön inceleme duruşma davetiyesinin tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları gerekir.

Anlaşmalı boşanma yazılı yargılama mı?

Anlaşmalı boşanma davası, bir aksilik çıkmaması durumunda tek celsede sonuçlanan bir dava türüdür.

Hakim boşanma protokolünü inceler, tarafları duruşmaya davet eder ve duruşmada tarafların anlaşma iradelerine ilişkin olarak sözlü beyanlarını aldıktan sonra boşanmaya karar verir.

Yazılı yargılama usulünde tanık listesi ne zaman verilir?

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda tanıkların ne zaman gösterileceği belirtilmemiştir.

Ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu belirlendikten sonra taraflara delillerini bildirmeleri için süre verilir.

HMK 127 ve 317 farkı nedir?

Hukuk yargılamasında yazılı yargılama usulü açısından m.127/1’de; basit yargılama usulü açısından ise m.317/1’de, mahkemece ek cevap süresine ilişkin talep hakkında verilecek kararın taraflara tebliğ edilmesi zorunlu kılınmıştır.

Basit yargılama usulü hangi davalarda uygulanır?

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun1 (HMK) yürürlüğe girmesinin ardından 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda2 (HUMK) düzenlenen yargılama usulleri dört farklı şekilden ikiye indirilmiş ve medeni yargılama hukukuna ait temel yargılama usulü olarak “yazılı yargılama usulü” benimsenmiştir.

Yazılı yargılama usulünün kapsamı dışında kalan hususlarda ise uygulanacak usul “basit yargılama” olarak kabul edilmiştir.

Bu değişiklikten önceki 1086 sayılı Kanun döneminde yukarıda bahsettiğimiz yargılama usullerine ek olarak sözlü ve seri yargılama usulleri de düzenlenmekteydi.

Diğer kanunların seri ya da sözlü yargılama usulüne atıf yapması durumunda ortaya çıkması muhtemelen uyuşmazlıkların çözümü ise HMK m. 447’de düzenlenmiş olup bu düzenlemeye göre böyle bir durumda basit yargılama usulü hakkındaki hükümlerin geçerli olacağını belirtilmiştir.

Örneğin iş mahkemelerinde görülen davalarda sözlü ve seri yargılama usulü benimsenirken 6100 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra söz konusu davalar basit usulle görülmeye devam etmiştir.

Basit yargılama usulü, HMK’nın 316. ve 322. maddelerinde düzenlenmiştir.

Bu düzenlemelere baktığımızda basit yargılama usulüne tabi dava ve işler, dilekçelerin verilmesi, delillerin ikamesi, iddia ve savunmanın genişletilmesi ya da değiştirilmesine ilişkin hususlar, ön inceleme ve tahkikat aşaması, mahkemenin hükmü ve hüküm olarak bir tasnif yapıldığı görülmektedir.

Yazılı yargılama usulü ise HMK m. 118 – 186’da düzenlenmiş olup, kanun koyucunun esas yargılama usulü olarak yazılı yargılamayı benimsemesi nedeniyle daha detaylı düzenlemeler yaptığı görülmektedir.

Bir davanın görülmesi esnasında hangi yargılama usulünün uygulanacağı uyuşmazlığın niteliğine göre ya da davanın görüleceği mahkemeye göre belirlenir.

Basit yargılamanın hangi dava ve işlerde uygulanacağı HMK m. 316’da belirtilmiştir.

Bu düzenlemeye göre basit yargılama usulü, kanunlarda açıkça belirtilenler dışında, şu durumlarda uygulanacaktır:

  • Sulh hukuk mahkemelerinin görevine giren dava ve işler (HMK m. 316/1-a).
  • Doğrudan dosya üzerinden karar vermek konusunda kanunun mahkemeye takdir hakkı tanıdığı dava ve işler (HMK m. 316/1-b).
  • İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti gibi geçici hukuki koruma talepleri ile deniz raporlarının alınması, dispeççi atanması talepleri ve bunlara karşı yapılacak olan itirazlar (HMK m. 316/1-c).
  • Her çeşit nafaka davaları ile velayet ve vesayete ilişkin dava ve işler (HMK m.316/1-ç).
  • Hizmet ilişkisinden doğan davalar (HMK m. 316/1-d).
  • Konkordato ve sermaye şirketleri veya kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin açılacak davalar (HMK m. 316/1-e).
  • Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler (HMK m. 316/1-f).
  • Diğer kanunlarda yer alan ve yazılı yargılama usulü dışındaki yargılama usullerinin uygulanacağı belirtilen dava ve işler (HMK m. 316/1-h).
  • Son hükümde geçen diğer kanunlarda yer alan düzenlemelere değinmemiz gerekirse örneğin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu7 m. 281 yargılama usulünü düzenlerken tasarrufun iptali davalarında basit yargılama usulünün uygulanacağını hüküm altına almıştır. Yine benzer şekilde 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu8 m. 7/1’e göre iş mahkemelerinde uygulanacak usul de basit yargılamadır.