Duruşmaya Katılma Hakkı Nedir?

6
duruşmaya katılma hakkı
duruşmaya katılma hakkı

Duruşmaya Katılma Hakkı

Açık yargılama (Duruşmanın Aleniyeti İlkesi), yargının demokratik denetimini sağlayan, duruşma hakkının toplumun gözü kulağı önünde tam, etkin ve verimli olarak gerçekleştirilmesine olanak sağlayan bir ilkedir.

Duruşma hakkı, açık yargılama hakkının türevi, altsoyudur. Yargılamaya etkin katılarak sunum, argüman ve temellere yaslanarak karşı tezi çürütme ve onunla baş edebilmek, duruşma hakkının geliştirdiği özellik ve meziyetlerle mümkündür.

Güncellenmiş duruşma hakkı, duruşmalara öylesine katılmayı değil, davayı sürdürme, katılma ve izleme ve etkili şekilde dahil olmayı gerektirmektedir. Etkili katılma, duruşmaya davet edilmeksizin tahakkuk edemez.

Sistem, davetin hem bilgilendirmeyi hem de bildirmeyi başaracak debi ve nitelikte olmasını arzulamaktadır. Bilgilendirme ve bildirme hakkının alternatif yöntemlerle istisnaya uğraması benimsenmekle birlikte, hak ihlallerinin özel bir çaba ile risk olmaktan çıkarılması da önerilmektedir.

Duruşmada hazır bulunma hakkı, aynı zamanda duruşmaya etkili katılma ve çelişmeli yargılanma hakkının parçasıdır. Duruşmada hazır bulunma hakkından söz edilebilmesi için, her şeyden evvel duruşmaya muhtaç, bir yargılamanın varlığı gerekir.

Duruşma, kural olarak herkese açık yapılır. İlgisi olsun veya olmasın herkesin duruşma salonuna girerek duruşmayı izleme hakkı vardır. İddianamenin mahkeme tarafından kabulü kararı okunarak duruşmanın başladığı açıklanır. İddianamenin kabulü kararı okunduktan sonra, gelen tanıklar duruşma salonundan dışarı çıkarılırlar ve yargılama bu şekilde devam eder.

Duruşma hakkından feragatin adil yargılanma hakkı üzerindeki baskısı, yargıcı sahici feragat iradesini açığa çıkarmaya zorlamaktadır.

Duruşma hakkının, istismar edilmesi veya diğer haklarla çelişmesi halinde kısıtlanmasına olanak sağlayan sistem, hak ihlali halinde adil yargılama hakkını riske eden işlemlerin yenilenmesini sıcak karşılamaktadır.

Duruşmanın düzeni, mahkeme başkanı veya hakim tarafından sağlanır. Mahkeme başkanı veya hakim, duruşmanın düzenini bozan kişinin, savunma hakkının kullanılmasını engellememek koşuluyla salondan çıkarılmasını emreder.

Duruşmalı yargılanma temel ilkelerden biridir. Duruşma hakkı, yargı yönetiminin demokratik denetimine, yargı ve ilgililerin yargılamaya iştirakine, yargılamaya söz, jest ve mimiklerle etkin ve verimli olarak katılmalarına imkan veren çok işlevli buluştur.

Aleni yargılanma hakkı iki unsurdan oluşur. Bunlardan ilki yargılamayı toplum, kamu ve bunlar adına görev yapan kişi ve kuruluşların gözü kulağı önünde gerçekleştirerek, kamuoyunun denetiminden uzak kalmaktan kaynaklanan riskleri ortadan kaldıran açıklık, ikincisi yazılı usulle yetinmeyip yargılamayı duruşmalı olarak gerçekleştirilmesini sağlayan duruşma hakkından oluşur.

Duruşmada hazır bulunma hakkından söz edilebilmesi için, her şeyden evvel duruşmaya muhtaç, bir yargılamanın varlığı gerekir. Duruşma ihtiyacının hasıl olmadığı, duruşma ile temine edilen amaca alternatif yöntemlerle erişilmesi, duruşmanın yargılamaya hizmet etmekten çıkması veya esasa etkili olmadığı hallerde duruşmada hazır bulunma hakkının doğduğundan veya işlerliğinden söz edilemez.

AİHM’ e göre, ilk ve tek dereceli bir mahkeme önünde görülen bir davada duruşma (oral hearing) yapılması gerekebilir. Gerçeklik yargısının ihtiyaç duyduğu duruşma hakkının, ilk derece yargı yerinde kullanılmamış olması halinde, ardışık dereceli mahkeme nezdinde kullanılarak telafi ve ikmal edilmesi mümkündür. Sistem sübut yargısını ilk derece mahkemelerine bırakır. Ancak bu ardışık ara ve son derce yargı yerlerinin duruşma yapmayacakları anlamına gelmez.

Yargı sistemimiz, istinaf mahkemesine göreceli gerçeklik yargısı yapma imkanı verir. İlk yargı yerinde teğet geçilen duruşma hakkının, Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde kullanılma olasılığı vardır.

AİHM, K./İsviçre tecrübesine münhasır olarak, sözlü duruşmanın temyiz aşamasında gerekli olmadığına hükmetmiştir. Başvurucunun temyiz duruşmasında hazır bulunma hakkı görecelidir.

AİHM, hükümden sonra duruşma imkanı tanınmasını, hakkı telafi eden, eski hale getiren olanak olarak telakki eder. Yargılama öncesi şu veya bu şekilde yanların dinlenmiş olması hakkın yerine getirilmesi olarak kabul edilemez. Tedbir duruşması veya evrak üzerinde ön incelemeyi, bu hakkın kullanılması ile özdeş kabul etmek yanılgıdır. Mahkeme, üye devletlerin maliyeti düşürme, zamanla baş etme, emek, mesai ve sair uzatıcı ve istismar edici amillerle mücadele kapsamında, duruşma hakkını kısıtlama veya hakkı meşru nedenlerle sınırlama yetkisini kabul etmektedir.

AHİM, dava yükü ve makul süre gibi parametre ve kaygılardan hareketle kanun yolu mercileri tarafından duruşma yapılmamasını kabul edilebilir bir özür olarak benimser. Buna rağmen kanun yolu otoritelerinin ilk derece yargısının duruşma yapmamasından kaynaklı ihlalleri gidermeleri olanaklıdır. AİHM, ilk derece ve ardılı mahkemelerde, başvurucuya sözlü sunum yapma, iddia ve savunmasını dilediğince dillendirme olanağının tanınmış olmasının duruşma hakkının ihlal iddialarını temelsiz bırakacağını belirtir. 

Duruşmaya herkes girebilir mi?

Duruşmalara ilgili taraflar, yani davalılar ve davacılar (veya onların vekilleri) da katılabilir. Duruşmalarda tarafların bulunması, kanunen haklarıdır ve duruşmadaki sürece ve kararlara katılım sağlarlar. Duruşma salonunun kapasitesi izin verdiği sürece, herkes duruşmayı izleyebilir. Ancak, duruşmanın alenilik ilkesi gereği, duruşma sırasında huzuru bozacak davranışlarda bulunmak yasaktır. Ceza muhakemesi hukukunda, bazı durumlarda duruşmaya sadece avukatın katılması zorunludur. Bu durumlar şunlardır: Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 148. maddesi gereği, suçtan zarar gören, suçtan zarar görme ihtimali bulunan veya suçun konusu olan malın sahibi, kendisine vekilinin huzurunda soru sorulmadıkça beyanda bulunamaz. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150. maddesi gereği, 18 yaşını doldurmamış olan veya akıl hastalığı veya başka bir nedenle kendini savunamayacak durumda olan sanığa ve mağdura, duruşmada bir avukat tarafından temsil edilmeleri sağlanır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 151. maddesi gereği, sanık, soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında bir veya birden fazla avukat yardımından yararlanabilir.

Kamu davasına kimler katılma talebinde bulunabilir?

Kamu davasına katılma isteminde bulunabilecekler (katılma davası açma hakkı olanlar), 5271 Ceza Yargılama Yasası’nın 237/1. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre Yasamız; mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanların katılma hakkı olduğunu belirlemiştir.

Müşteki duruşmaya katılmak zorunda mı?

Kural olarak duruşmaya bizzat katılmak zorunludur. Beyanı veya savunması alınmamış tarafların duruşmaya katılmaması halinde, haklarında zorla getirme kararı verilir.

Sanık karar duruşmasına katılmak zorunda mıdır?

Sanığın duruşmada hazır bulunması kendisi açısından bir hak olduğu gibi aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu nedenle sanığın duruşmadan haberdar edilmesi ve duruşmaya katılmasının sağlanması gerektiği gibi kural olarak hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılabilmesi de mümkün değildir. Ancak CMK, bu kurala bazı istisnalar getirmiş ve bazı hallerde sanık hazır bulunmasa da duruşmanın yapılabilmesine olanak tanımıştır. Bu istisnalardan en geniş grubu oluşturan sanığın yokluğu hallerinde, mahkeme sanığa ulaşabilmesine ve onu duruşmada hazır edebilecek olmasına rağmen sanığın yokluğunda duruşma yapılmaktadır. Sanığın yokluğunda duruşmayı düzenleyen hükümler, bu yönüyle istisna hükümleri mahiyetinde olup adil yargılanma hakkı ve ceza muhakemesinin temel amaçları çerçevesinde yorumlanmalı ve uygulanmalıdır.

Vatandaşlar duruşma izleyebilir mi?

Herkes duruşmanın düzenini bozmamak kaydıyla açık olan duruşmaları izleyebilir.

İlk duruşmada karar verilir mi?

Ceza Muhakemesi Kanunu, tek duruşmada tüm yargılanmanın bitirilmesini hedeflemiştir. Ama uygulamada çok sayıda duruşma yapılmaktadır. Duruşmanın kaç kez ertelenebileceği konusunda kesin bir kural olmadığından gerektiği kadar ertelemek hakimin takdirindedir. Ancak, tanıkların duruşmaya katılmaması ve zorla getirme kararı ile gelmeleri, sanık veya müştekinin katılım sağlamaması duruşmanın defalarca ertelenmesine neden olabilir. Bunun gibi toplanması gereken bir delil, alınması gereken bir rapor duruşmanın ertelenmesi gerekçesi olabilir. Duruşmanın gereğinden fazla ertelenmesi adil yargılanma hakkı ihlali ile sonuçlanabilir. Duruşmaya/mahkemeye gidilmemesi halinde bazı yaptırımlar ortaya çıkabilir. Gidilmeyen duruşma ilk duruşma ise, mahkeme sanık veya şikayetçi hakkında ikinci duruşmaya zorla getirilme kararı verecektir. İlk iki duruşmaya da katılmama halinde, sanık hakkında yakalama kararı verilebilir.

Mahkemede ilk kim dinlenir?

Ceza davalarının ilk duruşmasında, tanzim edilen iddianame sanığa okunarak ilk önce sanığın savunması alınır. Sanığın mahkeme huzurunda savunmasını yapmasının ardından varsa şikayetçi taraf dinlenerek davaya katılma talebinin bulunup bulunmadığı sorulur.