Evlilik Dışı Doğan Çocuklar

5

Evlilik dışı doğan çocuk

Evlilik dışında doğan çocuk, anasına karşı doğduğu andan itibaren nesebe sahiptir.1 Ana ile çocuk arasındaki bu nesep kanunen kurulmuş bir neseptir; çocuğun anasına karşı nesebe sahip olabilmesi için analık davası veya ana tarafından yapılması gereken bir tanıma mevzuubahis değildir. Çocuk zina mahsulü olsun fücur mahsulü bulunsun hükümde değişiklik; yani bu kategoriye dahil çocuklardan olmayan gayrimeşru çocuklar arasında anaya karşı nesebin mevcudiyeti ve kuruluşu bakımından hiç bir fark yoktur. Evlilik dışında doğan bir çocuğun, babasına karşı nesebe, gayrı sahih nesebe nail olabilmesi için ya babası veya bunun ölümü veya temyiz kudretini zayi etmesi halinde babasının babası, yani baba tarafından ilk dedesi tarafından tanınmasına yahut ahvali şahsiyeye müncer olan babalık davası sonunda verilecek olan bir hükme ihtiyaç vardır.2 Babalık davası için kabul edilmiş olan bir senelik müddet geçse bile, çocuğun babasına karşı nesebe sahip olma şansı yine mevcuttur. Zira tanımada sukutu hak veya mürur zaman müddeti namiyle hiç bir müddet yoktur. Velayet, küçüklerin ve istisnai durumlarda kısıtlıların bakım ve korunmalarının sağlanması için anne ve babanın sahip olduğu yükümlülük ve hakların tümüne verilen isimdir. Velayet, sadece anneye ve babaya verilen yetkileri değil aynı zamanda belirli yükümlülükleri de kapsayan bir kavramdır. Velayet hakkına sahip olabilmek için soybağının da kurulmuş olması gereklidir. Eğer anne ve baba çocuk ana rahmine düştüğü sırada veya çocuk doğduğu sırada evli ise velayet ortaktır. Evliliğin sona ermesinden itibaren ilk 300 gün içerisinde doğan çocuk evlilik içinde ana rahmine düşmüş sayıldığı için kocanın nüfusuna kaydedilir. Bu durumda çocuk evlilik içinde ana rahmine düştüğü için davacı, kocanın baba olmadığını ispatlamak zorundadır. Çocuk evlilik dışında doğduysa Türk Medeni Kanunu’nun 337. maddesi uyarınca velayet anaya aittir. Her durumda annesi ve çocuğu arasındaki soybağı doğumla kurulur ve bu yüzden anneyle kurulacak soybağında çocuğun evlilik disi olup olmamasının etkisi yoktur. Bu nedenle annenin çocuğun velayetini üstüne almak için hakim kararına ihtiyacı yoktur, çocuğun doğması annesi ile arasındaki soybağının kurulması icin tek başına yeterlidir. Anne ve babanın evli olmadığı durumda çocuk annenin soyadını taşır. Ancak anne küçük, kısıtlı veya ölmüşse hakim çocuğun menfaatine göre velayeti babaya verir. Eğer baba hukuken tespit edilmemişse çocuğa vasi atanır. Çocuk ile baba arasında soybağı çocuğun annesi ile evlenirse, çocuğu tanırsa veya hakim karar verirse kurulur. Aynı zamanda evlat edinme ile de baba ve evlilik dışı çocuk arasında soybağı kurulabilir. Evlilik Eğer evlilik dışında doğmuş olan çocuğun annesi ve babası sonradan birbirleriyle evlenirse bu çocuk için evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümler geçerli olur ve evlilik nedeniyle soybağı iliskisi kurulmuş olur. Bu evlilik Türk Medeni Kanunu hükümlerince yasal olmak zorundadır. Evlenme sırasında veya evlendikten sonra eşler evlilik dışı doğmuş olan çocuklarını yerleşim yerlerindeki veya evlendikleri yerdeki nüfus müdürlüğüne bildirmelidir. Yapılacak olan bu bildirim kurucu değil, açıklayıcı niteliktedir. Evlenme tarihinden itibaren velayet hakkı anne ve baba tarafından ortak kullanılır. Evlilik dışı doğmuş çocuğun anne ve babası evlenince herhangi bir işleme gerek kalmadan çocuğun nesebi düzeltilir. Tanıma Tanıma baba tarafından bizzat yapılmalıdır çünkü kisiye bağlı bir haktır. Babanın tanıma yapabilmesi için nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvuruda bulunması gerekir. Ayrıca resmi senet veya vasiyetnamesinde yapabileceği beyanla da tanıma olur. Babanın çocuğunu tanıyabilmesi için çocuğun halihazırda başka bir erkek ile soybağının bulunmaması gerekir. Tanıma, babanın ve çocuğunun kayıtlı bulundukları nüfus memurluklarına bildirilir. Bu tanıma nüfus memurluğu tarafından çocuğa, annesine ve eğer çocuk vesayet altındaysa vesayet makamına bildirilir. Babalık Hükmü Evlilik dışı doğmuş olan çocuğunu kendi rızasıyla tanımayan babaya karşı bu dava açılır. Çocuğun evlilik dışı doğduğu durumlarda baba babalık davası açamaz, anne babalık davası açabilir. Bununla birlikte çocuk da reşit olduktan sonra babasına karşı babalık davası açabilir. Yani, evlilik dışı doğmuş çocuk ve babası arasındaki soybağının mahkeceme belirlenmesini sadece çocuk ve annesi isteyebilir. Açılacak olan bu dava sadece babaya karşıdır, baba ölmüş ise dava babanın mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası anne tarafından açılmışsa kayyıma ihbar edilmelidir. Bu dava evlilik dışı çocuğun doğumundan önce açılabildiği gibi sonra da açılabilir. Annenin dava hakkı doğumdan sonra bir yıl geçince düşer, ancak bu bir yıllık süre sonrasında gecikmeyi haklı kılacak sebepler var ise sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir. Mahkeme tarafından babalık davasının kabulüne karar verilirse baba ile evlilik dışı doğmuş olan çocuğu arasında soybağı ilişkisi kurulmuş olur. Evlilik dışı doğmuş olan çocukla babası arasında tanıma veya babalık hükmü sonucunda soybağı kurulduğu durumlarda babaya velayet hakkı verilebilir ancak çocuğun yararı göz önünde bulundurulmak zorundadır. Bu nedenle evlilik dışı doğmuş olan çocuk ve genetik babası arasında soybağı kurulduysa da velayetin babaya verilmesinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı durumlarda çocuk vesayet altına alınır ve vasi atanır. Evlilik dışı birlikte yaşayan ve çocuk sahibi olan annenin ve babanın ortak velayetine Türk Medeni Kanunu’nda yer verilmemiştir. Evlilik Dışı Çocuğun Nüfus Kaydı Yapılırken Gereken Belgeler Evlilik dışı çocuğun nüfus kaydı yapılırken gerekli belgeler şunlardır: Annenin nüfus cüzdanı, Hastane doğum belgesi, Noter senedi ile çocuğun tanınması durumunda noter senedinin aslı. Çocuk doğduktan sonra 30 günlük süre içinde Nüfus Müdürlüğü’ne kaydının yapılması gerekmektedir. Çocuğun evlilik dışı doğduğu hallerde kimin üzerinde kayıtlı olduğuna bakılmaksızın velayeti annede kalır. Velayet annede olsa da bebeğin babasından doğan hakları geçerli olur. Evlilik dışı dünyaya gelen çocuğun baba tarafından tanınmaması durumunda ise anne tarafından babalık davası açılarak hukuki süreç izlenebilir. Evlilik Dışı Çocuğun Tanınma Şartları Evlilik birliği dışında dünyaya gelen çocuğun tanınma koşulları arasında hukuki sürecin takip edilmesi ilk sırada yer almaktadır. Ayrıca şartların sağlanmış olması da zorunluluktur. Tanımayı yapan kişi bebeğin babası olmalıdır, Tanımayı gerçekleştirecek olanın tanımaya engel durumunun olmaması gerekir, Bebeğin tanınması iradenin hukuka uygun olarak gerçekleşmesi ile mümkün olur. Tanımayı Yapan Çocuğun Babası Olmalıdır Kişinin 18 yaşını doldurmuş olduğu hallerde ve herhangi bir sebeple kısıtlanmadığı durumlarda tanıma işlemi çocuğun babası olunması kaydı ile yapılabilir. Kişi çocuğu tanıma hakkını kullanacağı zaman herhangi bir merciden ya da birimden izin almasına gerek olmaz. Tanıma işlemini yapacak olan kişinin çocuğun babası olması yeterli görülür. Tanımayı Yapanın Herhangi Bir Engeli Olmamalıdır Tanıma işlemini gerçekleştirmek isteyen açısından herhangi bir engelin bulunmaması gerekir. Çocuk nüfusta başka bir soyağacına kayıtlı ise tanıma işlemi yapılamaz. Bu durumda soyağacının tekliği ihlal edilmiş olacağından işlem mükerrer kabul edilir. Çocuk soyağacına kayıtlı ise ve bunun geçersizliği ileri sürülerek hukuken geçersizliği onaylanırsa tanıma işlemi için gereken başvurular yapılabilir. Tanıma İradesi Hukuka Elverişli Olmalıdır Mevzuatta yer alan yazılı emirlerin yerine getirilmesi durumunda tanıma iradesinin hukuka elverişli olduğundan söz edilebilir. Öncelikle tanımayı yapacak olanın Nüfus Müdürlüğü’ne başvuru yapması gerekir. Bu başvuru yazılı şekil şartına uygun olmalıdır. Mahkemeye başvuru yapılacağı zaman da tanıma iradesini beyan edecek olanın bu iradeyi yazılı olarak sunması gerekir. Tanımayı gerçekleştirecek olanın bir vasiyetname veya resmi senetle beyan açıklaması yapması ile de düzenleme yapılmaktadır. Tanıma sırasında şartlardan en az birinin varlığı ise yeterlidir. Tanıma İşleminde Bildirim Evlilik dışı doğan çocuğun tanınması için bildirim yapılması gerekir. Bu durumda da başvuru mercii olarak Nüfus Müdürlüğü, Noter, Konsolosluk ve Mahkemeler devreye girmektedir. Nüfus Müdürlüğü’ne ve Mahkemeye yazılı beyan yapılır. Sözlü olarak ifade edilen tanıma beyanının geçersiz kabul edildiği görülmektedir. Noter ya da konsolosluk üzerinden tanıma işlemi yapılacağı zaman ise babanın resmi bir senede sahip olması gerekir. Resmi senet devlet kurumu tarafından mevzuata uygun olarak hazırlanması gereken bir evrak olurken bu belgenin başvuru sırasında ibrazı gerekir. Doğum Bildirimi Gerekli Belgeler Doğum bildirimi çocuğun doğduğu sağlık kuruluşunca düzenlenir. Bu bildirim resmi bir rapor ya da belge şeklinde hazırlanır. Anne ya da babanın bildirim işlemleri sırasında kimlik ibrazı zorunlu tutulur. Çocuk, sağlık personeli takibi dışında doğmuş ise bu defa bildirim Nüfus Müdürlüğü’ne sözlü olarak yapılmaktadır. Sözlü olarak yapılan doğum bildiriminin ardından mülki idare amiri beyanın araştırılması yönünde İl Sağlık Müdürlüğü’ne talimat verir. Çocuk doğduktan sonra 30 günlük süre içinde doğum bildiriminin yapılması gerekir. Çocuk yurt dışında doğmuş ise 60 gün içinde doğuma ilişkin resmî belgeyle beraber en yakın dış temsilciliğe bildirim yapılır. Yurt dışında bildirim yapılmadığı hallerde yurt içinde herhangi bir Nüfus Müdürlüğü’ne bildirim yapılması gerekir. Evlilik Birliği Dışında Yabancı Uyruklu Anneden Doğan Çocuğun Tanınması Evlilik birliği dışında ve yabancı uyruklu bir anneden dünyaya gelen çocuğun tanınması için doğuma ilişkin resmî belgeye gereksinim olur. Ayrıca kadının uyruğunun bulunduğu ülkenin resmi makamlarından medeni hali gösterir bir belge alınmalıdır. Bu belge çocuğun doğum tarihi itibarı ile düzenlenmiş olmalı, aslına uygun olarak onaylanmalıdır. Türkçe tercümeleri ile ibraz şarttır. Yabancı bir kadınla evlilik dışı birliktelikten dünyaya gelen çocuğun babası tarafından tanınması ile baba hanesine baba soyadı ile tescil edilmesi mümkündür. Bunun yanı sıra mahkemeden de babalığa ilişkin soy bağı kararı alınarak baba hanesine soyadı ile tescil yapılabilmektedir. Evlilik Dışı Doğan Çocuk İçin Babalık Davası Evlilik birliği dışında doğan çocuk için babalık davası açılacağı zaman çekişmesiz dava yolu izlenir. Bu dava babalık davası olarak da bilinmektedir. Çocuk resmi olarak başka biriyle soy bağına sahip olduğunda başvurulabilen bu dava türünde babanın çocuğu tanıması ve kendi nüfusuna kaydetmesi için başvuru yapılır. Anne ya da çocuk bu davayı açarak babanın nüfus hanesine çocuğu kaydettirmek ister. Resmiyette çocuk evlilik birliği dışında doğmuş olsa da anne ile soy bağı kurulur. Çocuğa annenin soyadı verilir ve velayeti de annede olur. Çocuk baba tarafından tanındığında da evlilik birliği dışında dünyaya gelirse velayeti annede olmaktadır. Çocuk ve anne bu davayı birlikte ya da ayrı ayrı açabilir. Çocuk doğmadan önce ya da doğduktan sonra bu dava açılabilir. Doğumdan itibaren 1 yıl geçtikten sonra annenin dava hakkı düşmektedir. Çocuğa kayyım atandıysa kayyıma tebliğ tarihi ile bir yıllık süre başlar. Çocuğa kayyım atanmadığı durumlarda çocuk ergin olduktan sonra 1 yıl içinde dava hakkı düşmektedir. Annesi belli olmayan bir çocuğa babalık davası açılamaz. Çocukla başka bir erkeğin soy bağı ilişkisi varsa babalık davası açılamamaktadır. Bu dava Aile Mahkemesi’ne açılır. Aile Mahkemesi’nin olmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesi davaya bakmakla görevli olur.