İcra takibi türleri nelerdir
İcra takibi, alacaklının alacağını tahsil etmek amacıyla herhangi bir nedenle borcunu ifa etmeyen borçludan alacağını devlet gücü ile tahsil edebilmek için İcra Müdürlüğü nezdinde başlattığı takiptir.
Hayatımızda icra dosyası daireler doğrultusunda yapılan bir işlem olarak nitelendirilmektedir.
Borçlu ve alacaklı olan kişilerden sıklıkla “İcra dosyası nedir? ya da “İcra dosyası nasıl kapatılır?” sorularını sıklıkla duyabilirsiniz.
Herhangi bir sebepten kaynaklı özel ya da kamu kurumuna borçlu olan kişilerin borcunu ödemediği noktada ortaya çıkan bir kavram olarak icrayı tanımlayabiliriz.
Alacaklı kişi, borçlu olan kişi belirlenen ya da belirtilen zaman dilimi içerisinde alacak olduğu miktarı temin edemediğinde icra mahkemelerine başvurma hakkında sahiptir. Bu durumda bir avukat ile anlaşma sağlanır.
Daha sonrasında icra dosya işlemlerinin başlatılması için icra dairesi doğrultusunda gerekli olan dosyalar hazırlanmaya başlanır. Böylelikle borçlu olan kişini borcunu ödemesi için yasal bir takip durumu başlatılır.
İlk olarak borçlu olan kişiye tebligat niteliğinde olan bir zarf iletilir.
Bu gönderilen tebligatın içerisinde borç tutarı ve borçlu olan kişinin bilgileri yer almaktadır.
Ödeme şartının yer aldığı resmi bir evrak olarak da nitelendirilebilir.
Borçlu olan kişiye yetkili kurum tarafından gönderilmiş resmi evrak oldukça önem taşımaktadır.
Bu gönderilen evrak ile borçlu olan kişinin borcunu ödemesi için belirlenen süre aktarılır.
Belirlenen süre bittiği taktirde borçlu olan kişi mala sahip ise haciz getirilir ya da borç, borçlu olan kişinin maaşına yansıtılır.
Hatta mal haricinde taşınamaz olan mala da haciz işlemi uygulanabilmektedir. Bu durumun yaşanmaması adına borçlu olan kişi alacaklı olan kişinin avukatı ile anlaşma sağlayıp, uzlaşma talebinde bulunabilir.
Ortada var olan borcun taksitlendirmesini isteyerek, taksitli bir şekilde bu borcu ödeyebilir. İcra dosyası ile karşı karşıya kalan kişiler “İcra dosyası nasıl kapatılır?” sorusunun cevabını gözetir.
Bu soru icra dosyası bulunan kişilerin sık sık sorduğu sorulardan birisi haline gelmiştir. İcra dosyasının kapanmasının en doğal ve ilk yöntemi icra dosyasına konu edilen borcun ödenmesidir.
İcra dosyası kapsamında asıl alacak olan kişi, faizi ve diğer ferileri, icra takibini yapan avukat vasıtası ile yapılmış ise tahsilat harcı, vekalet ücreti ve bunun gibi masraf ve harçların bütünün ödenmesi durumunda icra dosyası tamamen kapanacaktır. Eğer varsa dosya üzerindeki hacizlerin bütünü kaldırılacaktır.
İlamsız İcra Takibi
İlamsız icra takibi, alacaklı bir kişinin veya kurumun, borçludan alacağını tahsil etmek için mahkeme kararı almadan doğrudan icra dairesine başvurması ve icra takibini başlatması işlemidir.
Bu takip, genellikle alacaklı ile borçlu arasındaki anlaşmazlığın çözümünde son adım olarak görülür. İlamsız icra takibi, alacaklının, borçlu olan kişi veya kuruma yasal süreçlerle borcun tahsili için başvurduğu bir yöntemdir.
Bu süreçte alacaklının, mahkeme kararı almaksızın, icra dairesine başvurarak borçlunun malvarlığına haciz konulması veya borcun tahsili için diğer yasal işlemleri başlatması hedeflenir.
İlamsız icra takibi, alacaklının borcun varlığına dair bir belge sunmadan, yalnızca iddia ederek icra yoluna başvurmasını içerir. Bu nedenle “ilamsız” olarak adlandırılır.
İlamsız İcra Takibinin Türleri
Genel Haciz Yolu ile Takip: Genel haciz yoluyla takip, para ve teminat alacakları için başvurulabilen ve takibin başlaması için herhangi bir belgeye ya da ispat aracına gereksinim olmayan ilamsız takip yoludur.
Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu ile Takip: Elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının başvurabileceği özel bir ilamsız icra yoludur.
Kiralanan Taşınmazların Tahliyesi Yolu ile Takip: Kira bedelinin ödenmemesi veya süresinin sona ermesi durumunda başvurulabilen bir ilamsız takip türüdür.
Abonelik Sözleşmesine Özgü Haciz Yoluyla Takip: 2018 yılında 7155 sayılı kanun abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar için özel bir ilamsız icra takip türü olarak hukukumuza girmiştir.
İlamlı İcra takibi nedir?
İlamlı icra, alacaklının önce mahkemeye müracaat etmesi, bu konuda bir yargılamanın yapılması ve bunun sonucunda lehine bir ilâm elde etmesinden sonra icra dairesine başvurarak ilâmın icrasını talep etmesi durumudur.
Para ve teminat alacağı dışında bir alacak için (taşınır ve taşınmaz teslimi, bir işin yapılması gibi),takip yapılmadan önce mutlaka mahkemede dava açılıp ilâm alınması gerekir.
Ayrıca, konusu para veya teminat alacağı olan alacaklar için de ilâmsız icra yoluna başvurmak istemeyen alacaklı, önce mahkemeden ilâm alıp daha sonra takip yapabilir. Ancak, bu alacaklar için ilâmlı icra takibi yapmak bir zorunluluk değildir; alacaklının tercihine bağlıdır.
İlâmlı icra takibinde, ilâmsız icradan farklı olarak temel iki aşama söz konusudur. İlâmsız icrada alacaklı doğrudan icra dairesine başvurarak takibi başlatır. İlâmlı icrada önce mahkemeye, daha sonra icra dairesine başvurulmalı; önce yargılama, sonra takip söz konusu olmalıdır.