Kanun Yararına Bozma Başvurusu İle İnfazın Durdurulması
Kanun Yararına Bozma Kararı İnfazı Durdurur Mu?
Olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma, olağan kanun yollarından geçmeden kesinleşen hükmün infazını kendiliğinden durdurmaz. İnfazın durdurulması için kararı veya hükmü veren mahkemeden talepte bulunulması gerekmektedir.
Kanun yararına bozma başvurusu devam ettiği ve henüz karar verilmediği aşamada ilk derece mahkemesince infazın durdurulması mümkündür.
Adalet Bakanlığı, Cumhuriyet Başsavcılığı’na istinaf ve temyiz incelemesine tutulmayan fakat kesinleşen hüküm ve kararlarla ilgili olarak, ortaya çıkan hukuki aykırılıklara istinaden kanun yararına bozma yoluna başvurabilir.
Hakkında kanun yararına bozma kanun yoluna başvurulacak olan karar veya hüküm maddi hukuka aykırı olabileceği gibi usul hukukuna da aykırı olabilir.
Yargıtay Ceza Dairesi, Yargıtay Başsavcılığı’nın talebi olmayan bir konuda karar veremez.
Kanun yararına bozma başvurusu maddi hukuka ve usul hukukuna aykırılıklar birlikte olduğunda da yapılabilmektedir.
Kanun yararına bozma olağanüstü bir kanun yoludur.
Adalet Bakanlığı kendiliğinden veya kendisine yapılmış olan talep üzerine kanun yararına bozma yoluna gidebilir.
Adalet Bakanlığı’na olağanüstü kanun yolu kanun yararına bozma talebi çeşitli kişilerce oluşturulabilir.
İstinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen ilk derece mahkemesi kararına karşı CMK md. 309 uyarınca kanun yararına bozma yoluna tevessül edilmesi yönünde Adalet Bakanlığına başvuruda bulunulması ve Adalet Bakanlığınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına kanun yararına bozma yoluna gidilmesi yönünde talepname gönderilmesi hâlinde Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozma yoluna gidildiği hususu ilk derece mahkemesine bildirilir.
Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozma yoluna gidilmesi infazı durduran bir husus değildir. Bakanlık tarafından kanun yararına bozma yoluna gidilmesine ilişkin talepnamenin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca ilgili Ceza Dairesine kanun yararına bozma başvurusu yapılması ve Daire tarafından karar verilmesi uzun zaman alabilir ve bu durum kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünün infazı devam eden hükümlü sanığın mağduriyetine sebebiyet verebilir.
İnfazın durdurulması hâlinde hükümlünün açık ceza infaz kurumuna veya denetimli serbestliğe ayrılması mümkünse bu noktada kesinleşen mahkûmiyet hükmünün infazının durdurulmasının sanık veya müdafiince ayrıca Mahkemesinden talep olunması gerekir.
Pek tabi bu koşullar bulunmasa dahi mahkûmiyet hükmünün infazının durdurulmasının talep edilmesi mümkündür.
Kanun Yararına Bozma Yapılabilen Ceza Mahkemesi Kararları
Kanun yararına bozma yapılabilen ceza mahkemesi kararlarından bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:
Hükmolunan para cezasının düşük olması durumunda istinaf kanun yoluna başvurulamaz. Bu durumda karar kesinleşir. Bu tür bir karar için kanun yararına bozma yapılamaz.
Ceza mahkemesi kararları istinaf ve temyiz incelemesinden geçmediğinde kanun yararına bozma yapılabilir.
Kesinleşmiş olan HAGB kararı sebebi ile kanun yararına bozma yapılabilir.
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmiş olan infaza yönelik kesin nitelik taşıyan kararlar için başvuru yapılabilmektedir.
Yargılamanın yenilenmesi başvurusu reddedilirse ve bu karara itiraz edildiğinde yerel mahkemenin vereceği kesin nitelikteki kararlar için de kanun yararına bozma başvurusu gerçekleştirilebilmektedir.
Savcılık tarafından verilen KYOK’a itiraz edilmesi durumunda bu karara karşı yapılan itiraz Sulh Ceza Hakimliği tarafından itirazın reddi kararı ile sonuçlandığında kanun yararına bozma yoluna gidilebilir.
Kanun Yararına Bozma Başvurusu
Olağanüstü kanun yoluna başvurma yetkisi Adalet Bakanlığı tarafından kullanılabilir. Bunun yanı sıra yargılama yapılırken bu olağanüstü kanun yoluna başvuru hakkını kullanabilecekler şunlardır:
- Cumhuriyet savcısı,
- Sanık,
- Mahkeme,
- Şikayetçi,
- Müdahil,
- Hâkim.
Bu başvuruyu yapan kişilerin Adalet Bakanlığı’nı harekete geçirebilmek için taleplerini yasal dayanakları çerçevesinde yapmaları gerekir. Ayrıca ceza dava dosyasına iddia edilen hukuka aykırılıklar konusunda da dikkat çekilmesi oldukça önemlidir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na Adalet Bakanlığı’nın yapacağı başvuru hükmün Yargıtay tarafından bozulması talebi ile olurken bu müracaat yazılı şekilde gerçekleştirilmektedir. Bu işlemin ardından ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın Adalet Bakanlığınca gönderilen istem yazısını ve yasal dayanaklarını aynen yazmak sureti ile kararın ya da hükmün bozulması yönündeki talebini ilgili Yargıtay Ceza Dairesi’ne göndermesi gerekir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılacak olan ve Adalet Bakanlığı’nın istemi üzerine gerçekleştirilen olağanüstü kanun yolu kanun yararına bozma Yargıtay’a yapılır. Bu başvuru Adalet Bakanlığı’ndan talep gelmesi durumunda yapılmak zorundadır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu tür bir istemi reddetmesi mümkün değildir. Kanun yararına bozma istemi o suça yönelik hangi ceza dairesinin görev alanında ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı o daireye istemi gönderir.
Bu başvuruda ileri sürülecek nedenler yerinde bulunduğu takdirde ise Yargıtay istemi kabul eder. Nedenlerin yerinde bulunmaması istemin reddedilme sebebi olur.
Kanun Yararına Bozma Yapılamayan Kararlar
Maddi hukuk ya da usul hukuku açısından hukuka aykırılıklar olduğu düşünülen hüküm veya kararlar için başvurulabilen olağanüstü hukuk yollarından biri olan kanun yararına bozma başvurusu bazı durumlarda yapılamaz.
Mahkemece veya hâkim tarafından verilmiş olan kararlar istinaf veya temyiz incelemesinden geçmesine rağmen bazı şartlarda kanun yararına bozma yoluna başvurulamamaktadır.
Hâkim takdir yetkisini kullandığında bunun yerinde kullanılıp kullanılmadığı yönünde denetleme yapılması için kanun yararına bozma yoluna başvurulamamaktadır. Mahkemenin takdirinde olan istekler ve uygulamada yer alan takdir yanılgıları için kanun yararına bozma başvurusu yapılamamaktadır.
Hâkimin takdir hakkı kapsamında yer alan hususlara yönelik kanun yararına bozma başvurusu kabul edilmez.
Mahkemenin delillerin takdiri yönünde hatalı olduğu gerekçesine dayanılarak kanun yararına bozma başvurusu yapılamaz.