Kanun Yararına Bozma Sebepleri
Kanun yararına bozma sebepleri yasada sınırlandırılmamıştır.
Bu hukuk yolu olağanüstü hukuk yollarından biridir. Bu sebeple de hukuka aykırılıklar olduğu iddia edildiğinde dayanakların da kuvvetli olması gerekir.
Kanun yararına bozma Adalet Bakanlığı’nın yetki alanında olurken Adalet Bakanlığı’na müracaat ederek kanun yararına bozma talebi oluşturacak ilgili kişilerin dayanaklarının güçlü olmaması durumunda talebin reddedilmesi söz konusu olur.
Hukuki aykırılıkların güçlü delillerle ispatlanması daima başvuru sahibinin yararınadır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu kanun yararına bozma başvurusu için hukuka aykırılıkların olmasını başlı başına yeterli bir neden olarak kabul etmektedir. Kesinleşmiş olan ve hukuka aykırılıklar olduğu düşünülen kararların maddi hukuk ya da usul hukuku açısından değerlendirilmesi sonucunda aykırılıkların varlığı söz konusu ise bu başvuru yapılabilir.
Maddi hukuka aykırılık teşkil eden hukuk hataları, Usul hukukuna ters düşen hukuk hataları, İstinaf ve temyiz incelemesine tutulmadan kesinleşmiş olan karar ve hükümler.
Delillerin Takdirinde Hata Halinde Kanun Yararına Bozma
Kanun yararına bozma, olağanüstü bir denetim muhakemesi yolu olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309, 310. maddelerinde düzenlenmiş olup, ülke genelinde uygulama birliğini sağlamak ve farklı uygulamalar nedeniyle oluşabilecek hak kayıplarının önlenmesi açısından kabul edilmiş bir kurumdur.
Bu denetimin konusunu maddi ve yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılıklar oluşturmaktadır.
Ancak kesin hüküm otoritesinin korunması zorunluluğu nedeniyle dar kapsamlı olan olağanüstü bu yola başvurulabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
Nitekim kanun yolunun bu özelliği nedeniyle delillerin takdir ve tercihinde hataya düşüldüğünden bahisle takdire ilişkin konularda bu yola başvurulması, sözü edilen olağanüstü kanun yolunun amaç ve kapsamıyla bağdaşmayacaktır.
Başka bir deyişle, kabul edip etmemenin mahkemenin takdirine bağlı olduğu istekler hakkında verilen karar ve bunlara ilişkin gerekçelerin yeterli veya yerinde olup olmadığı olağan kanun yolu olan temyiz incelemesinde değerlendirilebilecekken, olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozmaya konu edilemeyecektir (Yargıtay 15. Ceza Dairesi – Karar: 2015/28558).