Şirket aracıyla yapılan kaza
Şirket araçları, çalışanların görevlerini yerine getirirken taşıma veya ulaşım amacıyla kullandıkları araçlardır.
Ancak şirket aracı ile kaza yapılması durumunda hem çalışanlar hem de işverenler çeşitli sorumluluklarla karşı karşıya kalırlar.
Bu gibi durumlarda kaza masraflarının kim tarafından karşılanacağı ve hukuki sorumlulukların nasıl belirleneceği, gerek işverenler gerekse de çalışanlar açısından dikkatle değerlendirilmesi gereken hususlardır.
Şirket araçlarının kullanım şartları
Çalışanların işlerini daha verimli ve hızlı şekilde yapabilmeleri için tahsis edilen araçların kullanımı belirli kurallara tabidir.
Bu araçlar, yalnızca iş gereksinimlerinin karşılanması amacıyla kullanılmalı, kişisel kullanım kesinlikle sınırlandırılmalıdır. Araçların düzenli bakımı ve temizliği çalışanların sorumluluğundadır.
Bunun yanı sıra trafik kurallarına riayet edilmesi ve güvenli sürüş alışkanlıklarının uygulanması da zorunludur.
Eğer şirket aracı ile kaza meydana gelirse aracın kullanım şartlarına uyulup uyulmadığı sorumluluk ve masrafların belirlenmesinde önemli rol oynar.
Dolayısıyla araç kullanım politikalarının dikkatlice okunarak kurallara riayet edilmesi, çalışanların olduğu kadar işverenler açısından da büyük önem taşır.
Şirket arabası ile yapılan kazanın sonuçları nelerdir?
İş Kanunu’na göre; “İşçinin kendi isteği veya ihmali yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, iş yerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması işveren açısından haklı fesih sebebidir.”
Yani işverenin çalışanın iş sözleşmesini feshetmesi için bu zararın işçinin kusuru ile ortaya çıkmış olması ve zararın 30 günlük brüt ücreti aşıyor olması gerekmektedir.
İş kanunun ilgili maddesi gereği çalışanın şirket aracına verdiği hasar 1 aylık maaşından yüksekse ve işveren çalışanı bu gerekçeyle işten çıkaracaksa bunu 6 gün içerisinde yapmalı.
İş verenin araç ile ilgili gerekli tedbirleri aldığı durumlarda Yargıtay’ın kararına göre; çalışanın kazada kusuru yoksa işveren için haklı fesih imkanı bulunmuyor.
İlgili Yargıtay kararına göre; “İşçinin kusuru belli bir yüzde ya da belli bir oran olarak saptanmışsa; zararın miktarının bu kusur nispetinde azaltıldıktan sonra otuz günlük ücreti aşıp aşmadığına bakılmalıdır.”
Yani işçinin kusuru sabit ise işveren çalışanın işine son verebilir. İşçinin kusuru kısmi ise yukarıda belirtilen hesap yapılarak zararın 30 günlük brüt ücreti aşıp aşmadığına bakılarak karar verilir.
Şirket aracıyla kaza durumunda hukuki sorumluluk
Şirket aracıyla bir kaza meydana geldiğinde hukuki sorumluluklar, hem işveren hem de çalışan açısından ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Şirket aracı kaza sonrası yapılan incelemelerde, kazanın iş sırasında mı yoksa kişisel kullanım esnasında mı gerçekleştiği büyük önem taşır.
Eğer kaza, çalışanın görevlerini yerine getirirken olduysa kaza durumunda işveren sorumluluğu devreye girebilir.
Bu durumda işveren, aracın sigorta kapsamı, bakım durumu ve yasal yükümlülükler doğrultusunda masrafların bir kısmını veya tamamını karşılamakla yükümlü olabilir.
Kazanın kişisel bir amaçla yapılması durumunda ise çalışan, mali ve hukuki sorumluluklarla karşı karşıya kalabilir.
Kaza masrafları
Kaza meydana geldiğinde masrafların nasıl karşılanacağı genellikle aracın sigorta durumu ve kazanın koşullarına bağlıdır. Şirket aracı kaza masrafları, sigorta poliçesinin kapsamı doğrultusunda işveren tarafından karşılanabilir.
Eğer araç tam kapsamlı bir sigorta ile korunuyorsa kazanın tüm mali yükü, sigorta şirketi tarafından üstlenilebilir.
Ancak sigorta poliçesi kapsamının dışında kalan durumlarda, işverenin de masrafları üstlenmesi gerekebilir. Kazanın meydana geldiği anda aracın hangi koşullarda kullanıldığı, yani iş için mi yoksa kişisel amaçlarla mı kullanıldığı da masrafların nasıl paylaşılacağını belirleyebilir.
Kapsamlı bir sigorta olmaması durumunda masrafların işveren ve çalışan arasında nasıl paylaşılacağı, iş sözleşmeleri ile yasal düzenlemelere göre değişiklik gösterebilir.
Kazaya karışan tarafların haklarını bilerek gerekli adımları atması, olası mali yükümlülüklerden korunmaları açısından büyük önem taşır.
Şirket aracıyla trafik kazası iş kazası mıdır?
İş giderken veya işten dönerken gerçekleşen trafik kazasının iş kazası olarak kabul edilmesi için kazaya konu aracın işyerinden tahsis edilmiş olması gereklidir.
Ancak işveren tarafından verilen talimatlarla sonucunda kullanılan araçlarla gerçekleşen trafik kazaları da iş kazası olarak kabul edilebilir.
Zira 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2.maddesi uyarınca araçlar da işyeri sayıldığından işçinin karıştığı bir trafik kazası iş yerinde gerçekleşmiş bir iş kazası gibi sayılmaktadır.
Şirket araçlarında sigorta kapsamı
Olası kazaların ardından maddi sorumlulukların nasıl dağıtılacağını belirleyen en önemli unsurlardan biri, sigorta poliçesinin kapsamıdır.
Sigortanın neyi kapsadığı, hangi durumlarda devreye gireceği, hangi tarafın ne kadar sorumluluk alacağı poliçe kapsamı doğrultusunda netleşir. İşverenler, olası riskleri en aza indirmek için genellikle geniş kapsamlı sigorta poliçeleri yaptırır. Her sigorta poliçesi aynı koşulları içermez, bu nedenle poliçenin neleri kapsadığını bilmek büyük önem taşır.
Sigorta poliçeleri genellikle üçüncü şahıslara verilen zararları, aracın hasarını, hatta bazı durumlarda çalışanın sağlık masraflarını kapsar.
Poliçelerin kapsamı, sigortanın yaptırıldığı şirkete ve tercih edilen poliçe türüne göre değişiklik gösterir.
Şirket aracıyla kaza sonrası haklar, sigorta kapsamındaki teminatlara bağlı olarak belirlenir.
Bazı poliçeler yalnızca maddi hasarları karşılarken, diğerleri hukuki danışmanlık hizmetleri veya mahkeme masraflarını da kapsayabilir.
Poliçenin kapsamını tam olarak anlamak, kaza sonrası süreçlerin sorunsuz şekilde yönetilmesine katkı sağlar.
Çalışanın ve işverenin sorumlulukları
İstenmeyen durumlar sonrasında aracı kullanan çalışan kadar işverenin de belirli sorumlulukları bulunur.
Kaza durumunda işveren sorumluluğu, aracın bakımının düzenli olarak yapılması ile sigorta poliçesinin gerekli teminatları kapsamasını sağlamayı içerir.
Çalışanların aracı uygun koşullarda kullanması için gerekli eğitimleri vermek ve iş güvenliği standartlarına uygun hareket edilmesini sağlamak da işverenin sorumluluğu altındadır.
Çalışan ise kurallara uyulmadığı tespit edilirse her iki taraf için de hukuki ve mali yükümlülükler doğabilir.
Unutulmamalıdır ki tarafların görevlerini doğru şekilde yerine getirmesi, olası kazaların sonuçlarının hafifletilmesine katkı sağlar.
İşyerine giderken yapılan kaza iş kazası mıdır?
İş giderken veya işten dönerken gerçekleşen trafik kazasının iş kazası olarak kabul edilmesi için kazaya konu aracın işyerinden tahsis edilmiş olması gereklidir.
Ancak işveren tarafından verilen talimatlarla sonucunda kullanılan araçlarla gerçekleşen trafik kazaları da iş kazası olarak kabul edilebilir.
Şirket aracı trafik cezasını kim öder?
Yüksek Mahkeme; işçinin şirket aracını kullanırken sebep olduğu trafik para cezalarının işveren şirket tarafından ödenmek zorunda kalınması ve bu tutarların işçinin açık muvafakati olmadan resen mahsubu yoluna gidilmesinin mevzuata aykırı olduğuna dikkat çekti.